Site icon Gazete Gündem

Bu proje ile sinovitin teşhisine yönelik iki yeni yerli ve milli ilaç geliştirilecek

bu-proje-ile-sinovitin-teshisine-yonelik-iki-yeni-yerli-ve-milli-ilac-gelistirilecek.jpg

Ege Üniversitesi Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü Radyofarmasi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Meliha Ekinci’nin yürütücülüğünü yaptığı “Radyoişaretli anti-TNF-α monoklonal antikor içeren nanopartiküler formülasyonların romatoid artrit tanısı amacıyla görüntüleme potansiyelinin in vivo çalışmalar ile değerlendirilmesi” başlıklı proje Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) 2025 Yılı B Grubu Ar-Ge Proje Çağrısı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.

Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Meliha Ekinci’yi makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, sağlık temalı yenilikçi Ar-Ge projesi çalışmasından dolayı tebrik ederek başarılar diledi. Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam akredite, öğrenci odaklı, sağlık temalı araştırma üniversitemiz bilim insanları sağlık bilimleri ve teknolojileri temalı, yenilikçi, ihtiyaç odaklı ve ürün geliştirmeye yönelik stratejik araştırma geliştirme projeleri üretmeye devam ediyor. Ülkemizin uluslararası kalite standartlarında, referans gösterilen  araştırma üniversitesi ekosisteminde  katma değer yaratabilecek nitelikte, Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yürüten Doç. Dr. Meliha Ekinci hocamızı yürekten kutluyorum” dedi.

Yürütülen araştırma ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Meliha Ekinci,  “Romatoid artrit (RA), ağrıya neden olan ve erken ve yoğun bir şekilde tedavi edilmezse ilerleyici eklem yıkımı ve güçsüzlüğe yol açan kronik inflamatuar sinovyal tutulumla karakterize sistemik bir hastalıktır. Sinovitin erken teşhisi, komplikasyonları önlemek veya geciktirmek için oldukça önemlidir. RA tanısı, risk faktörleri, artritli eklem sayısı, antisitrülin protein antikorları düzeyleri, eritrosit sedimantasyon hızı, C-reaktif protein ve ağrı, şişlik ve hassasiyet gibi semptomları içeren hasta puanının değerlendirilmesiyle yapılabilir. Ayrıca, Amerikan Romatoloji Koleji ve Avrupa Romatizma Birliği, daha doğru bir tanı elde etmek için eklemlerin ve çevreleyen dokuların radyolojik veya nükleer tıp teknikleriyle görüntülenmesini önermektedir. Nükleer tıp teknikleri, inflamatuar artropatilerden etkilenen hastalarda aktivite durumunu değerlendirmek için yıllardır uygulanmaktadır. Son yıllarda, spesifik radyofarmasötiklerin geliştirilmesi, bu tekniklerin yalnızca hastaların değerlendirilmesinde ve izlenmesinde değil, aynı zamanda hastalık mekanizmalarını açıklamak için de kullanılma olasılığı ve hekime tedavi ve takip konusunda yardımcı olabilmesi açısından önemlidir.” diye konuştu.

Spesifik anti-TNF-α terapötiklerinin geliştirilmesi, RA’nın klinik tedavisinde oldukça önemli olduğunu vurgulayan  Doç. Dr. Meliha Ekinci,  “Tümör nekroz faktörü α (TNF-α), RA’nın kronik inflamatuar ve yıkıcı sürecinde merkezi bir role sahiptir. Bir dizi çalışma, bu sitokini romatoid eklemde tespit etmiş ve TNF-α’nın sinoviti artırma ve sürdürme yeteneğini göstermiştir. Böylelikle, spesifik anti-TNF-α terapötiklerinin geliştirilmesi, RA’nın klinik tedavisinde oldukça önemli hale gelmiştir. Şu anda, TNF-α inhibitör ilaçları ya çözünür reseptörler (etanersept) ya da monoklonal antikorlar (infliximab, adalimumab ve golimumab) şeklinde bulunmaktadır. Klinikte, [99mTc]Tc ile işaretlenmiş spesifik olmayan immünoglobulin G (IgG) uzun zamandır iltihabı görüntülemek için kullanılmaktadır. IgG’nin inflamatuar odaklara lokalizasyonu esas olarak artan vasküler geçirgenlik gibi spesifik olmayan mekanizmalardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle IgG ve diğer radyofarmasötik ajanların seçiciliği, bunları spesifik moleküllerle hedefleyerek artırılabilir. Adalimumab, yüksek afinite ve özgüllüğe sahip tamamen insan monoklonal anti-TNF-α antikorudur. Aynı zamanda Golimumab, RA ve ülseratif kolit tedavisinde kullanılan anti-TNF-α bir insan monoklonal antikorudur. Bu monoklonal antikorların terapötik kullanımı, hastaların çoğunda hızlı klinik iyileşme sağlamakta olup eklem yıkımını önleme veya geciktirme yeteneğine sahiptir” dedi.

Doç. Dr. Meliha Ekinci, “Nükleer tıpta radyofarmasötikler kullanılarak, hedef dokularda meydana gelen fizyolojik değişiklikler erken evrede saptanabildiğinden bu alanda yeni radyofarmasötiklerin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle bu projenin amacı, RA’nın erken evre tanısında kullanılmak üzere [99mTc]Tc ile işaretli, adalimumab ve golimumab içeren, nanopartiküler yapıda iki yeni yerli ve milli nanobiyoradyofarmasötik geliştirmektir. Geliştirilen radyofarmasötiklerin etkinliği gerçekleştirilecek olan hücre kültürü ve in vivo biyodağılım ve görüntüleme çalışmaları ile belirlenecektir” diye konuştu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Exit mobile version