Eğitim sürecinde, çocukların geniş zaman geçirdikleri sınıflardaki çevre koşulları (özellikle iç hava kalitesi, ısıl konfor, akustik konfor ve görsel konfor) çocukların sağlığını, üretkenliğini ve akademik performansını olumsuz olarak etkilemektedir. Kötü iç hava kalitesi nedeniyle öğrencilerde hayat boyu sürecek astım gibi kronik rahatsızlıklar da gelişebilmektedir. Fizyolojik olarak gelişme çağında olan çocuklar, kötü iç hava kalitesinden büyüklerden daha çok etkilenmektedir. Tüm dünyada, okullardaki iç çevre kalitesi ile ilgili olarak sağlıklı yaşam ve eğitim alanları yaratılması için pek çok çalışma yapılmaktadır. 2020 yılının başından beri dünyayı ve ülkemizi, sosyal ve ekonomik olarak çok büyük ölçekte etkileyen COVID-19 küresel salgını sırasında da gördüğümüz gibi, okulların çocuklar ve aileleri için adeta bir hastalık transfer merkezi görevi görmesi olasıdır. Sınıflarda hasta öğrencilerden ve sürekli konuşması gereken öğretmenlerden iç ortam havasına salınan mikroorganizmaların iç havadaki kirletici yükünü artırması nedeniyle okullarda solunum yoluyla bulaşan hastalıklar hızlıca yayılmaktadır. COVID-19 küresel salgını sırasında ortaya konduğu gibi, iyi havalandırılmayan sınıflarda hava yoluyla aktarılan enfeksiyonların yayılması daha hızlı ve yoğundur. Bu tür hastalıkların sebep olduğu devamsızlıklar, öğrencilerin başarısızlığına neden olan önemli bir faktördür. Sınıflarda hem hastalık yapan mikroorganizmalardan hem de sağlığı olumsuz etkileyen uçucu organik bileşiklerden korunmanın önemli bir aracı, mekanik havalandırma sistemleridir. Çok kısıtlı sayıda da olsa bu ülkemizde mekanik havalandırma sistemine sahip okullar bulunmaktadır. Ancak devlet okullarındaki mevcut 750 bin dersliğin hemen hemen hiçbiri bu havalandırma sistemlerine sahip değildir. Havalandırma için uygulanan, pencerelerin ve kapıların açılması yöntemi şüphesiz faydalıdır ama etkin bir çözüm değildir. Bir dersin 40 dakikalık süresi virüsün yayılması için yeterlidir. Pencere ve kapının açılması istenilen havalandırmayı ve tüm öğrencilerin korunmasını sağlamayabilir. Çözüm, temiz havanın kontrollü dağıtımı ve hem enerji hem de filtrasyon verimi yüksek mekanik havalandırmadır. Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak eldeki imkânlar dâhilinde dersliklerde alınması gereken önlemlere dikkat çekmek istiyoruz: 1. Mekanik havalandırma sistemi olan dersliklerde mümkün olan en yüksek taze hava miktarı ile çalıştırılmalıdır. Yeni cihaz alımında ihtiyaç kontrollü havalandırma sistemleri tercih edilmelidir. 2. Mekanik havalandırma sistemi olmayan binalarda açılabilen pencereler aktif olarak kullanılmalıdır. Ders aralarında sınıflar kesinlikle havalandırılmalı. Hava şartları izin verdiği ölçüde ders sırasında da pencereler ve kapılar açık tutularak havadaki olası kirletici yükünün en aza indirilmesi hedeflenmelidir. 3. Tuvalet egzoz fanları çalıştırılmalı, egzoz fanı yoksa tuvaletler havalandırılmalıdır. BASIN BÜLTENİ 02.09.2025 4. Taze hava imkânı olmayan veya HEPA filtresi bulunmayan kapalı alan iklimlendirme sistemleri (Fan-coil, split klima ve VRV/VRF iç ünite gibi) kaynaktan yayılan virüslerin daha uzun mesafelere taşınmasına neden olduğundan düzenli olarak temizlikleri yapılmalıdır. 5. Isıtma soğutma iklimlendirme sistemlerinin temizlik periyodu sıklaştırılmalı, bakım sırasında ısı değiştiriciler, yıkanabilir filtreler, menfezler, difüzörler, serpantinler, yoğuşma tavaları, iç yüzeyler insan sağlığına zararlı olmayan dezenfektanlar ile temizlenmelidir. Yıkanamayan filtreler mutlaka yenisi ile değiştirilmelidir. MMO İzmir Şubesi olarak; öğrencilerin, öğretmenlerin ve yakınlarının sağlığı için okullarda havalandırma ihtiyacının karşılanması gerektiğini hatırlatıyor, yetkilileri bu konuda adım atmaya davet ediyor, bu çerçevedeki çalışmalara mesleki uzmanlık alanlarımızdan kaynaklı olarak kamusal sorumluluğumuz gereği her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı