Ardında Bu Sendrom Yatıyor Olabilir

Toplumda kadın olmak genellikle uyumlu, anlayışlı ve fedakâr olmakla eş tutuluyor. Ancak uyumlu ve sorunsuz bir tablo çizmek uğruna her isteğe “evet” demek, başkalarını memnun etmek pahasına kendi ihtiyaçlarını yok saymak, zamanla duygusal yorgunluk ve tükenmişlik getiriyor. Bu durum, psikolojide mükemmeliyetçilik sendromu olarak tanımlanıyor. Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, özellikle kadınlarda sık görülen bu davranış kalıbının ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurguluyor. 

İnsanları memnun etmeye çalışmak, mükemmeliyetçilik ve başkalarının ihtiyaçlarını kendi önceliklerinin önüne koymak… Bu davranışlar ilk bakışta olumlu gibi görünse de, aslında kişinin ruhsal sağlığını zedeleyen bir sendromun habercisi olabilir. Toplumsal beklentilere uyum sağlamak adına sürekli başkalarını memnun etmeye odaklanan kişiler, kendi ihtiyaçlarını geri plana atıyor. Zamanla bu durum, duygusal yorgunluk, tükenmişlik ve özgüven kaybına yol açabiliyor. Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, mükemmeliyetçilik sendromunun 4 belirtisini sıralıyor.  

Onay ararlar

Bu sendromu yaşayan kişiler için başkalarının düşünceleri ve yorumları adeta bir pusula gibidir. Sürekli onay alma ihtiyacı, bireyin kendi kararlarını sorgulamasına ve özgüveninin zedelenmesine yol açar. Olumsuz bir tepki ya da eleştiri, bu kişilerde normalden çok daha büyük bir kaygı yaratır.

Başkalarını kırmaktan korkarlar 

“Hayır” diyememek, bu sendromun en belirgin işaretlerinden biridir. Başkalarını kırmaktan, hayal kırıklığına uğratmaktan korkan kişiler, kendi sınırlarını korumakta zorlanır. Oysa sürekli “evet” demek, sağlıksız bir dengeye ve kişinin kendi ihtiyaçlarının yok sayılmasına neden olur.

Kendi ihtiyaçlarını ihmal ederler

Mükemmel bir tablo çizmek uğruna bireylerin sıklıkla başkalarının mutluluğunu kendi mutluluklarının önüne koyduklarını belirten Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, “Kendi isteklerini, dinlenme zamanlarını, hatta sağlıklarını bile ikinci plana atabilirler. Bu durum uzun vadede kişinin hem ruhsal hem de fiziksel refahını olumsuz etkiler” ifadelerini kullandı.   

Yorgun ve tükenmiş hissederler

Sürekli başkalarını mutlu etmeye çalışmak, zamanla ağır bir duygusal yük haline gelir. Kendi isteklerini bastırmak ve daima uyumlu görünmek isteyen kişilerde tükenmişlik, değersizlik hissi ve hatta depresif belirtiler görülebilir. Bu yorgunluk, günlük yaşamı da olumsuz etkiler.

MÜKEMMEL OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ! 7 ÖNEMLİ ÖNLEM

 “Sağlıklı sınırlar koymak ve kendi ihtiyaçlarına öncelik vermek, duygusal ve psikolojik iyilik hali için kritik bir gerekliliktir” diyen Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, bu sendrom ile baş etmede kullanılabilecek 8 adımı paylaştı. 

Fark Edin

Değişimin ilk adımının farkındalık olduğunu söyleyen Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, “Kendinizi sürekli başkalarının ihtiyaçlarını karşılarken ve onların beklentilerine göre hareket ederken buluyorsanız, bu davranışın sizde yarattığı duyguları gözlemleyin. “Ben bunu gerçekten istediğim için mi yapıyorum, yoksa onay almak için mi?” sorusu bu farkındalığı geliştirmenize yardımcı olabilir” diyor.

Kendi İhtiyaçlarınızı Anlayın

Duygusal, fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarınızı tanımak; sağlıklı sınırlar koyabilmenin temelini oluşturur. Dinlenmeye, yalnız kalmaya, keyif almaya veya destek görmeye ihtiyaç duyduğunuz anları fark edin. Kendi ihtiyaçlarınızı tanıdıkça, başkalarının beklentileriyle aranıza sağlıklı bir mesafe koyabilirsiniz.

Sınırlarınızı netleştirin

Başkalarını kırmaktan korkmadan “hayır” diyebilmek, aslında bencillik değil; kendinize ve ilişkilerinize değer vermektir. Sınırlarınızı net bir şekilde ifade ettiğinizde, hem kendinizi daha güçlü hissedersiniz hem de karşınızdakilerle daha sağlıklı bağlar kurarsınız.

Kendi Değerlerinizi Belirleyin!

Toplumun, ailenin veya çevrenizin beklentileri yerine kendi değerlerinizi keşfetmek; kimliğinizi güçlendirir. “Benim için gerçekten önemli olan nedir?” sorusu, hayatınıza yön vermede yol gösterici olur. Değerlerinizin farkına vardığınızda, başkalarını memnun etmek yerine kendi doğrularınıza göre yaşamaya başlarsınız.

Kendinize Şefkat Gösterin

“Başkalarına gösterdiğiniz anlayış ve empatiyi kendinize de gösterebilmelisiniz” diyen Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, hata yaptığınızda kendinizi eleştirmek yerine, bir dostunuza nasıl davranırdınız diye düşünmeyi öneriyor. Kendi kendine şefkat geliştirmenin olumsuz duygularla baş edilmesini kolaylaştırdığını ve ruhsal dayanıklılığı artırdığını belirtiyor. 

Destek Alın

Bu süreçte yalnız olmadığınızı bilmek çok önemlidir. Güvendiğiniz bir arkadaş, aile üyesi veya bir uzmandan destek almak, yükünüzü hafifletebilir. Profesyonel yardım almak ise duygusal süreçleri daha sağlıklı yönetmenize yardımcı olur.

Küçük Adımlarla Başlayın

Değişimin bir anda gerçekleşmediğini söyleyen Acıbadem Life Klinik Psikolog Cansu Karaman, “Küçük adımlar atarak başlamak, sürecin sürdürülebilir olmasını sağlar. Örneğin, küçük bir ricaya “şu an uygun değilim” demek bile büyük bir adımdır. Küçük zaferler, zamanla büyük dönüşümlere yol açar” diyor. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Başa dön tuşu